Sonbahar, doğanın en etkileyici ressamı olarak tuvali ile Yedigöller’de yine iş başında. Her mevsimde ayrı bir güzelliğe bürünse de, sonbaharda altın sarısı, kızıl ve turuncunun bin bir tonu ile görsel şölen sunuyor Yedigöller… Doğa; fotoğrafta da görüldüğü üzere, yansımaları ile adeta bir ayna gibi güzelliğini önünüze seriyor.
Yedigöller havzası güneyden kuzeye 1500 metrelik bir alan içinde Sazlıgöl, İncegöl, Nazlıgöl, Büyükgöl, Küçükgöl, Seringöl ve Deringöl adlarında 7 heyelan gölünden oluşmaktadır. Yedigöllere adını veren bu göller, kayan kitlelerin vadinin önünü kapatması sonucu oluşan set gölleridir.
Yedigöller ismi efsaneye göre birbirine aşık yedi ayrı çift varmış. Bu çiftler ümitsiz aşklarından dolayı vatanlarından sürülerek yedi gölün bulunduğu yere kadar birbirlerine yoldaşlık etmişler. Geldiklerinde bölgeyi o kadar beğenmişler ki, uzun yolculuklarının sonunda buraya yerleşmeye karar vermişler. Büyük Göl’ü en büyük çift çift sahiplenmiş. Küçük Göl’ü ise en küçükleri. Sazlı Göl’e saz çalan çift yerleşmiş. En nazlı gelin ise Nazlı Göl’e. İnce Göl’ü yolculuktan bitap düşüp hastalanan damadın olduğu çift almış. Deringöl yüzme bilmeyen aşıklara kalmış. Serin Göl’ü de uzun yoldan dolayı dili damağına yapışmış zayıflamış çift.
Dilden dile anlatılan başka bir bir efsaneye göre Yedigöller bir dönem iyilik perilerinin yaşadığı yermiş. Bolu beyi, avlanma esnasında bembeyaz bir güvercin görmüş. Okunu yaydan çıkardığı ve okun hedefe gittiği esnada güvercin dünya güzeli bir kıza dönüşmüş. Bolu beyi tedirgin olmuş, lakin yapacak bir şey kalmamış. Ok kızın kalbine saplanmış. Bir çığlıktan sonra, yer gök birbirine girmiş. Ağlayan diğer perilerin gözyaşları da buradaki gölleri oluşturmuş.
Ağaçların sararmış yaprakları, göl yüzeyinde dans eden hafif bir rüzgarla hareketlenirken, huzur ve dinginlik arayanlara eşsiz bir atmosfer sunuyor.
Sonbaharda Yedigöller’i ziyaret etmek, sadece vakit geçirmek değil, aynı zamanda bir meditasyon yapmak gibidir. Sessizliğin içinde kuş sesleriyle dolu patikalar, yapraklarla bezenmiş yollar, yaz uykusundan uyanmış dereler ve toprağın kokusu sizi mest eder. Özellikle fotoğraf tutkunları için, gökyüzünden süzülen ışığın yaprakların ve ağaçların arasından süzülerek suda yansı bırakması eşsiz bir manzara ortaya çıkarır.
Eğer sonbaharın bu muhteşem tablosunu deneyimlemek istiyorsanız, sırt çantanızı alın ve Yedigöller’e doğru yola çıkın. Doğanın eşsiz ahengi içinde kaybolurken, bu huzurlu bölgeyi keşfetmenin keyfini çıkarın.
.
Bu yazı 6 Kasım 2008 de kaleme alınmıştır.